Emrihak nedeni: Gemi kazası, Emrihak nedeni: şehit, Mesleği: Asker, Mezarının yeri: Çanakkale, Ölüm yeri: Çanakkale, Ölüm yılı: 1953, Şehitlerimiz

Dumlupınar Denizaltısı Şehitlerimiz

şehitlere ölüler demeyin

Haberdar et...

04 Nisan 1953 Cumartesi günü, Nato Tatbikatı’ndan dönerken Çanakkale Boğazı Nara Burnu önlerinde, İsveç bayraklı “Naboland” gemisiyle çarpışarak batan Dumlupınar Denizaltısı‘nda 81 denizcimiz şehit olmuştur.

  • A.İhsan COŞKUN ( Motor Astsb. Çavuş )
  • A.Naci ÖZAYDIN ( Top Üstçavuş – II. Çarkçı )
  • Affan Kayalı ( Makine Yüzbaşı )
  • Ahmet GÜNAL ( Güverte Er )
  • Ahmet ÖZBOYA ( Güverte Er )
  • Ali ARSLAN ( Makine Er )
  • Ali GÖKÇÜ ( Güverte Er )
  • Bahri SERTESEN ( Torpido Astsb. Çavuş )
  • Bekir SARI ( Makine Er – Stajyer Subay )
  • Bülent Orkun ( Güverte Teğmen )
  • Cemal KAYA ( Elektrik Üstçavuş )
  • Emin SÖZER ( Makine Onbaşı )
  • Enver UÇAR ( Güverte Er )
  • Feridun KIRÇALI ( Güverte Er )
  • Fevzi GÜRSAN ( Elektrik Başçavuş – Elektrik subayı )
  • Fikret Coşkun ( Makine Üsteğmen )
  • Fikri ULAŞTIRICI ( Güverte Er )
  • Galip YILMAZ ( Güverte Er )
  • H.İbrahim ALTINTOP ( Torpido Astsb. Çavuş –  1. Dz.Altı Filotilla Komodoru )
  • Hakkı Burak  ( Kurmay Albay )
  • Hamdi REİS ( Radar Astsb. Çavuş )
  • Hasan ARSLAN ( Güverte Er )
  • Hasan BOZOĞLU ( Güverte Er )
  • Hasan CEBECİ ( Motor Başçavuş )
  • Hasan KELLECİ ( Makine Er )
  • Hayrettin Şevki ÖZSEKBAN ( Torpido Kd. Başçavuş )
  • Hüdai ÇAĞDAN ( Makine Er )
  • Hüseyin KAYA ( Güverte Er )
  • Hüseyin SAYIN ( Güverte Er )
  • Hüseyin UÇAN ( Elektrik Üstçavuş )
  • İbrahim İŞLEMECİ ( Makine Onbaşı )
  • İbrahim ÖZSOY ( Makine Er )
  • İhsan İÇDEMİR ( Top Astsb Çavuş )
  • İhsan YETER ( Motor Başçavuş )
  • İlhan ARAL ( Elektronik Astsb.Çavuş )
  • İsmail ÖZDEMİR ( Güverte Er – Muhabere subayı )
  • İsmail Türe ( Güverte Üsteğmen )
  • Kadir DEMİROĞLU ( Güverte Er  )
  • Kadri YALÇIN ( Güverte Onbaşı )
  • Kemal ACUN ( Telsiz Üstçavuş )
  • Kenan ALICIOĞLU ( Güverte Er  )
  • M.Ali YILMAZ ( Elektrik Astsb. Çavuş )
  • M.Niyazi BAŞAROĞLU ( Torpido Başçavuş )
  • M.Zeki AÇIKDAĞ ( Motor Astsb. Çavuş – Stajyer Subay )
  • Macit Şengün ( Güverte Teğmen )
  • Mehmet Ali TAYFUN ( Elektrik Kd. Başçavuş )
  • Mehmet AYDIN ( Güverte Er  )
  • Mehmet DEMİR ( Güverte Er )
  • Mehmet DEMİREL ( Güverte Er )
  • Mehmet DENİZMEN ( Motor Kd. Başçavuş )
  • Mehmet Emin AKAN ( Motor Kd. Başçavuş )
  • Mehmet FİDAN ( Motor Kd. Başçavuş )
  • Mehmet KIZILIŞIK ( Makine Onbaşı )
  • Murat SUYABATMAZ ( Makine Er )
  • Murat YILDIRIM ( Güverte Onbaşı  )
  • Mustafa DOĞAN ( Motor Astsb. Çavuş )
  • Mustafa ÖZSOY ( Makine Er )
  • Mustafa TAŞÇI ( Güverte Er – Başçarkçı. )
  • Naşit Öngören       ( Makine Kıdemli Yüzbaşı   )
  • Necati GALAN ( Makine Er )
  • Necdet YAMAN ( Radar Astsb. Çavuş )
  • Niyazi GİRİTLİ ( Makine Er )
  • Nurettin ALABACAK ( Makine Er )
  • Nuri ACAR ( Güverte Er )
  • Ömer ÖNEY ( Seyir Kd. Başçavuş )
  • Ramazan YURDAKUL ( Makine Çavuş )
  • Sabri GÜDEBERK ( Motor Başçavuş )
  • Sait YILDIRIM ( Telsiz Kd.Başçavuş )
  • Salahattin ÇETİNDEMİR ( Elektrik Üstçavuş )
  • Samim NEBİOĞLU ( Elektronik Astsb. Çavuş )
  • Selami ÖZBEN ( Elektrik Astsb. Çavuş )
  • Şaban MUTLU ( Top Astsb. Çavuş )
  • Tuğrul ÇUBUK ( Motor Astsb. Çavuş )
  • Ulvi ERHAZAR ( Motor Başçavuş )
  • Ülfettin AKAR ( Makine Er )
  • Veysel SAYGILI ( Güverte Çavuş )
  • Yusuf EMİR ( Makine Er )
  • Zeki GİDER ( Elektrik Üstçavuş )
  • Ziya OKUTURLAR ( Telsiz Başçavuş )
  • Züfer CEYLAN ( Güverte Onbaşı )

Ruhlarına El Fatiha

Haberdar et...

Allah yolunda mücadele ederken öldürülen şehitlerin, peygamberlikten sonra en yüksek rütbeye eriştiklerini bilen kahramanlarımız; ''Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum" düşüncesiyle; vatanı, dini, bayrağı ve diğer kutsal değerleri için savaşmaktan asla çekinmemişler, verebileceği en kıymetli şey olan canlarını seve seve vermişlerdir.

Çünkü onlar Kur'an ve sünnetle aydınlandıkları bilgi yolunda; Allah için can vermenin karşılığının cennet olduğunu “Şüphesiz Allah, mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır..” (Tevbe, 9/111) ayetiyle öğrenmişlerdi. Sahabeden birisi Peygamberimiz (Allah'ın selamı O'nun üzerine olsun)’e, “Allah yolunda öldürülürsem günahlarım affedilir mi?” diye sormuş, o da, “Evet, kul hakkı hariç, bütün günahların affedilecek. Zira Cebrail bu hususu bana haber verdi!”(Müslim, İmaret,117) buyurmuştu.

Her zaman şehit olmayı arzulayan Sevgili Peygamberimiz (Allah'ın selamı O'nun üzerine olsun); “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi, sonra diriltilip yine öldürülmeyi ne kadar çok isterdim."(Buhârî, Cihad, 7) buyurduktan sonra şehitliğin önemine şöyle işaret buyurmuşlardı: "Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister."(Buhârî, Cihâd 21; Müslim, İmâre 109)

Gazilik de şehitlik kadar önemli bir mertebedir. Çünkü gaziler, Allah için, vatan için, bayrak için canlarını ortaya koyabilmiş mü’minlerdir. Ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (Allah'ın selamı O'nun üzerine olsun)’nın: “İki göz cehennem ateşinde yanmaz: Biri Allah korkusundan ağlayan göz, diğeri de Allah yolunda nöbet tutarken düşmanı gözetleyen göz.”(Tirmizî, Fedâilü’l-Cihad, 12.) "Kim Allah yolunda cihada gidecek bir gaziyi donatır, cihad için gerekli olan ihtiyaçlarını karşılarsa, bizzat cihada gitmiş gibi sevap kazanır. Cihada giden gazinin ailesinin ihtiyaçlarını karşılayan da cihad yapmış gibi sevap kazanır."(Buhârî, Cihâd 38; Müslim, İmâre 135-136) müjdesi, asker ocağının, peygamber ocağı olduğunu bizlere öğretmiştir.

“Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ” misali toprağı kanlarıyla yoğuran şehitlerimiz, bu cennet vatanı bize emanet etmişlerdir. Bize düşen de bu toprakları imar etmek, korumak ve bizden sonraki nesillere devretmektir. Bunu yapmadığınız takdirde hem vatanımıza ve hem de şehitlerimize karşı görevlerimizi yapmamış ve onların ruhlarını incitmiş oluruz.

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!